Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, 330-395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395-1204 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, 1204-1261 yılları arasında Latin İmparatorluğu, 1261-1453 yılları arasında tekrar Bizans İmparatorluğu ve son olarak 1453-1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yaptı.
Saat 24:00' da grubunuzun talep ettiği yerde buluşmamızın ve belirtilen noktalardan değerli misafirlerimizin alınmasının ardından İstanbul’a yolculuğumuza başlıyoruz.
Beyazıt Kulesi (Panoramik)-Pargalı İbrahim Paşa Sarayı (Türk İslam Eserleri Müzesi)-Dikilitaş-Ayasofya Müzesi-Topkapı Sarayı-Yerebatan Sarnıcı-Sultanahmet Camii-Beyoğlu İstiklal Caddesi-Maltepe
Gerekli molalarla İstanbul’ a varıyoruz. Rumeli Hisarı’ nda Boğaz’ ın muhteşem manzarası eşliğinde ücrete dâhil sabah kahvaltımız sonrasında İstanbul turlarını taçlandıran Boğaz Turumuz başlıyor. İstanbul’ un birçok güzel Kıyı semtlerini (Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş, Ortaköy, Kuruçeşme, Galatasaray Adası, Aşiyan, Anadolu Hisarı, Göksu, Kandilli, Küçüksu Kuzguncuk, Bebek, Arnavutköy gibi..) Tarihi Binalarını, Yalıları, hatta çeşitli dizilere mekan olan Köşkleri görüyoruz. Yeni Camii, Mısır Çarşısı, Süleymaniye Camii, Galata Kulesi, Çırağan Sarayı bu güzel Boğaz turumuz süresince kıyı boyunca gözlerimizi süsleyecek.. Yönümüzü, İmparatorluklar şehri İstanbul’ un en kadim Eserlerinin bulunduğu Sultanahmet Bölgesine çeviriyoruz. Güzergahımız, Marmara Denizi’ ni takiben haliç üzerinden Boğazı ve Anadolu yakasını panoramik görüş açısına sahip... Bu sayede Galata Kulesi, Galata Köprüsü, Beyazıt Kulesi panoramik olarak görüle biliniyor. (Bundan sonra bütün müzeler yürüyüş mesafesinde olduğu için araca sadece dönüşte binilecektir ve uygun yürüyüş ayakkabıları, Müze kartı için kimlik ve fotoğraf bulundurmanızı öneriyoruz. Müze ziyaretimiz, yeni restore edilen hali ile az bir süre önce açılan, belki de ilk kez görebileceğiniz Pargalı İbrahim Paşa Sarayı ile başlıyor. Bu turumuzun en ilgi çekici noktalarından biri olacak… Kanuni Sultan Süleyman’ ın sevgisinin bir nişanesi olarak İbrahim Paşa’ ya hediye ettiği, son restorasyon çalışmalarının ardından ziyaretçilere açılan ve şu anda Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. Ardından, At Meydanı da dediğimiz Hipodrom’ dan günümüze kalan 3 güzel Dikilitaş ’ı görüp, gezimize devam ediyoruz. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul' un Tarihî Yarımadası’ ndaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir Patrik katedrali, ardından 1453 yılında İstanbul' un Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra II. Mehmed tarafından Cami’ ye, Günümüzde ise Müze Olarak ziyarete açılmış olan Ayasofya Müzesi’ ni geziyoruz. Sonra İstanbul’ un fethinin ardından Fatih Sultan Mehmed tarafından 1460-1478 yılları arasında yaptırılmış Osmanlı Hanedanı’ nın 400 yıllık konutu olan, Topkapı Sarayı’ na doğru turumuz devam ediyor.. Saray’ ı gezerek, Yazlık Avlusu’ nda Marmara Denizi, Boğaz ve Haliç’ e aynı anda sahip manzarasında fotoğraflar çektiriyoruz. Ardından Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiş Yerebatan Sarayı (Yerebatan Sarnıcı Müzesi) gezip büyüleniyoruz. Sultan I. Ahmet tarafından 17'nci yüzyılda, Mimar Sinan'ın yetiştirdiği öğrencilerden biri olan Sedefkar Mehmet Ağa'ya yaptırılmış Sultanahmet Camii ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Bu külliye bir Cami, Medreseler, Hünkar Kasrı, Arasta, Dükkânlar, Hamam, Çeşme, Sebiller, Türbe, Darüşşifa, Sıbyan Mektebi, İmarethane ve Kiralık Odalar’ dan oluşmaktadır. Sultan I. Ahmet' in Mezarı da Cami bahçesine bitişik biçimde inşa edilmiştir. Daha sonra 19. yüzyılın sonlarından günümüze dek Türkiye' nin en popüler caddesi olma ünvanını koruyan cadde, 1,4 km uzunluğunda İstiklal Caddesi’ nde yürüyüş yapmak üzere Beyoğlu’ na geliyoruz. Burada misafirlerimiz Çiçek Pasajı’ nı ve İstanbul' un en büyük ve Cemaati en geniş Katolik Kilisesi olan St. Antonio Kilisesi’ nin ihtişamlı görünüşüne şahit olabilir, İstiklal Caddesinin 24 saat cıvıl cıvıl olan ortamında hoş vakitler geçirebilirler. Zevkli ve yoğun geçen bu harika günün ardından misafirlerimiz ile dinlenmek üzere hotelimize doğru yola çıkıyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
Kahvaltı: Rumeli Hisarı’nda restoranda serpme kahvaltı olarak alınacaktır. (Ücrete Dahil)
Öğle Yemeği: Ekstra menü fiyatları geçerlidir. Sultanahmet bölgesinde tarihi köfte-piyaz-helva menüsü tavsiye ederiz.
Akşam Yemeği: Otelimizde set menü olarak alınacaktır. (Ücrete Dahil)
Güzergah: Ankara - İstanbul (450 km)-Toplam katedilecek mesafe Ortalama 550 Km.
Otelimizde açık büfe kahvaltımızı aldıktan sonra Marmara Denizi boyunca 30 dakikalık bir yolculuk için feribot ile Prens Adaları ya da Kızıl Adalar olarak bilinen büyüklü küçüklü 9 Ada (Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Burgazada, Sedef Adası, Yassıada, Sivriada, Kaşık Adası, Tavşan Adası) ve Vordonos Adası’ nın oluşturduğu Ada takımına sahip Adalar Turumuza başlıyoruz. Güvertede rahatlayabileceğiniz mükemmel yeri bulurken İstanbul' un ikonik yapılarının güzelliğine şahit olun. Sırasıyla uzaktan, tekneden, Kınalı Ada, Burgaz Ada, Kaşık Adası, daha arkalarda, Sivri Ada, Tavşan Adası, Heybeli Ada’ yı gezi esnasında görerek, en son olarak da Prens Adaları’ nın en büyük ve en gözde olan Büyükada’ ya varıyoruz. Büyükada’ da bulunan Rum Yetimhanesi’ nin 1903-1964 yılları arasında yetimhane olarak hizmet verdiği biliniyor. Büyükada Rum Yetimhanesi, Avrupa’ nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük ahşap yapısı olarak kabul ediliyor. Daha sonra 2010 yılında kurulan, Kuruluşu ile eş zamanlı olarak ilk geçici sergisi olan Adalılar sergisi olarak hizmete açılmış olan Adalar Müzesi’ ni ziyaret ediyoruz. Müzenin koleksiyonu ağırlıklı olarak gündelik yaşam objeleri, sözlü tarih kayıtları, arşiv dokümanları, video, fotoğraf kayıtları ile oldukça ilginç mimari ve kentsel yaşam detaylarından oluşuyor. Daha sonra Adını M.S. III.yy’ da, Hristiyan inancından dolayı putperestler tarafından şehit edilen ve bugün mezarı Filistin’ de bulunan, Roma ordusunda subay olan, Anadolu’ lu (Kappadokyalı), Aziz Georgios’ tan alan Rum-Ortodoks Manastırı Aya Yorgi Kilisesi' ni ziyaret ediyoruz. İstanbul' un huzuru, tarihi ve doğal güzellikleriyle bezeli, eşsiz bir kaçamak noktası olan Büyükada’ da deniz kenarındaki cafelerde oturabilir, bisiklet kiralayıp veya elektrikli küçük ve şirin araçlarla Ada’ yı gezebilirsiniz. Bunların yan ısıra arzu edilirse Değirmen Tepe, Ruhban Okulu ve daha birçok tarihi güzel mekânları görme fırsatı bulacaksınız. Ünlü Türk roman yazarı Reşat Nuri Güntekin' in yaşadığı ev müsaitse görme imkanımız olacaktır. Bugün öğle yemeğimizi de Büyükada’ da ekstra olarak Balık menüsü ile alabilirsiniz (Ekstra). Ardından tekrar feribotla Otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
Kahvaltı: Otelde Açık Büfe olarak alınacaktır. (Ücrete Dahil)
Öğle Yemeği: Ekstra menü fiyatları geçerlidir. Büyükada’ da Balık menüsü öneririz
Akşam Yemeği: Otelimizde set menü olarak alınacaktır. (Ücrete Dahil)
Güzergah: Toplam mesafe 45 Km.
Şile- Kalesi-Şile Feneri-Ağlayankaya-Ağva-Yeşilçay-Ankara
Otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı ardından 1830 yılındaki Polonya ayaklanması sonrasında Polonya'nın bağımsızlık mücadelesi verdiği yıllarda, Osmanlı' ya sığınan Polonyalı göçmenler ve Prens Adam Czartoryski tarafından 1842 yılında Adampol adıyla kurulmuş Polonezköy' e varıyoruz. Güzeller güzeli bahçeleri, evleri ve doğasıyla bakir bir doğa cenneti olan Polonezköy’ de “Polart Gallery” ve “Polonezköy Kütüphanesi” olarak hizmet vermekte ve yıl içerisinde düzenlenen pek çok kültürel ve sosyal aktiviteye ev sahipliği yapmakta olan Polonezköy Kültür Evi, Polonezköy' e gittiğinizde Ata' nın ziyareti sırasında kaldığı Atatürk Evi görülmeye değer yerler arasındadır. Söz konusu mekanların bazıları açık olduğu taktirde ve vakit kalırsa gezilecektir. Daha sonra İstanbul’ un en büyük üçüncü ilçesi olan, ismini antik Miletos' lu kavimlerden ve onların estetik duygularından alan Şile' ye varış. İlçenin adını ormanlık arazi dışında kalan tepeleri renklendiren mor çiçeklerden esinlenerek Miletos’ lular tarafından kendi dillerinde “Mercanköşk” kelimesinden aldığı kabul edilmektedir. Şile, tarihi boyunca farklı kültürlerin kentte egemenlik kurma hikâyeleri ile doludur. Doğal ve tarihi güzelliklere ev sahipliği yapan, şirin bir balıkçı kasabasıdır. Şile; Cilalı Taş Devri, Antik Devir derken birçok perde kapatıp açmış çok eski bir yerleşim yeri. Seyir terasında Şile tarihi konusunda gerekli bilgileri alıp, Ahmetli kireç taşları kullanılarak inşa edilmiş olan 12 metre yüksekliğinde denizden gelebilecek saldırılara karşı koyabilmek amacıyla inşa edilmiş olan, bazı araştırmacılara göre Bizans İmparatoru Andronikas tarafından yaptırılmış, zaman içinde Osmanlılar tarafından da kullanılmış olan Şile Kalesi geziliyor. İlk düşünülenin aksine Şile Kalesi bir saldırı değil gözetleme yeri olarak inşa edilmiştir. 859’ lara dayanan tarihi, ardında barındırdığı büyük denizcilik mirasıyla Şile’ de parlamaya ve Karadeniz’ i aydınlatmaya 15 saniye aralıkla çakan bir Fener olan Şile Feneri’ nin kristalleri orijinal olup 8 kol olarak 1 turu tamamlar ve Fener bu amaçla Boğazlar civarında 1856‘ da yapılan Anadolu Feneri’ nden sonra faaliyete girmiştir. Ardından İsmini aldığı Ağlayankaya mevkiinde bulunan ve doğal oluşum sonucu kayaların içinden tatlı su sızması ve damlama görüntüsüne sahip Ağlayankaya, yöremiz halkınca da acıklı bir ask hikâyesi ile efsaneleştirilmiştir. Şile gezimizi tamamladıktan sonra “İki nehir arasında kalan yerleşim yeri” olarak tanımlanmış İstanbul'un kuzeyinde, Göksu ve Yeşilçay nehirleri arasında yer alan bir sahil kasabası olan Ağva’ ya hareket ediyoruz. Yarım saat sonra Ağva'da ilk olarak Göksu deresi üzerinde bulunan mekanları fotoğraflayacağımız (Ekstra) tekne gezimize başlıyoruz. Daha sonra iki dere ve Karadeniz'in oluşturduğu üçgen arasına kurulmuş olan Ağva merkeze geçiyoruz. Ağva'da vereceğimiz serbest zaman sonrasında dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Gece saatlerinde Ankara’ ya varıyor ve güzel anılarla vedalaşıyoruz.
Kahvaltı: Otelde açık büfe olarak alınacaktır. (Ücrete Dahil)
Öğle Yemeği: Şile merkezde Balık menü almanızı öneririz. Ekstra.
Akşam Yemeği: Mola yerinde ekstra olarak alınacaktır.
Güzergah: İstanbul Polonezköy 39 Km. 1 Saat 6 Dk./Polonezköy Şile Arası mesafe 47 Km 44 Dk./Şile Ağva arası 28.5 Km 37 Dk.
Ağva Ankara arası 380 Km. 4 Saat 40 Dk./Toplam katedilecek mesafe 525 Km.
ÖNEMLİ NOT:
İstanbul Turlarımızda; gezilen müzelerin fazla olması ve müze girişlerinde uzun bilet sıralarının oluşması sebebiyle tur başlangıç tarihinden önce Müzekart+ almanızı tavsiye ederiz. Müzekart+ geçerli olan müze ve ören yerlerini, Müzekart+ satış noktalarını https://www.muze.gov.tr/tr sitesinden görebilir ve online olarak Müzekart+ satın alabilirsiniz.
Müzekart+ ile bir yıl boyunca T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet'ine bağlı 300'ü aşkın Müze ve Ören yeri gezilebildiği gibi, (bazı özel müzeler ücretsiz ziyaret ediliyor, sergiler ve tiyatro temsilleri indirimli) izleniyor. Cafe ve hediyelik eşya mağazalarındaki alışverişlerde daha az ücret ödeniyor.
BİLGİ : Araçlarımız katılım durumuna göre 18 – 27 – 31 – 46 – 54 kişilik 2016 model ve üzeri tam donanıma sahip tur paketli araçlardır. Hiçbir misafirimize tura çıkacağı gün araçta oturacağı koltukla ilgili firmamız garanti vermemektedir. Koltukları rezervasyon sistemimiz turdan 1 gün önce otomatik belirler ve sizlere konuyla ilgili seyahat danışmanlarımız mutlak dönüş yapar.
TURDA YANINIZDA BULUNMASI GEREKEN EŞYALAR:
• Güneş / kar gözlüğü
• Sırt çantası
• Fener
• Şapka
• Güneş kremi
• Su matarası
• Powerbank
• Şarj kablosu
• Fotoğraf Makinası
• Yedek elbise
• Yürüyüş ayakkabısı
• Deniz kıyafetleri
İlk yorumu siz yapın